Assassin’s Creed: Valhalla İnceleme
Assassin’s Creed: Valhalla, Odyssey ve Origin‘de olduğu gibi yine bir açık dünya RPG oyunu olarak karşımıza geldi. Xbox Series X/S, Xbox One, PlayStation 4 ve PC‘ye çıkan oyun 4K ve 60fps‘ye kadar destekliyor. İlk çıktığı zamanlarda çok sayıdaki buglarıyla konuşuldu ve çıktığı günden itibaren birkaç tane güncelleme aldı. Halen tüm hatalar giderilmiş değil fakat ona rağmen oyunanabilirliğe çok fazla darbe vurmamış.
Oyunun müziklerine, yazımızın sonlarına doğru değineceğiz, o süre zarfında, yazımızı şu keyifli müzik eşliğinde okumak isteyenler için;
Tarihi ve Kısaca Dönemi
Assassin’s Creed Valhalla, MS 872-873 yıllarında Norveç‘in ilk kralı olarak bilinen Kral Harald Fairhair ile başlıyor. Kral Harald Fairhair, tüm Norveç’i birleştirmek için kendisini adamış ve bu dava için gözünü karartmış birisi. Oyunun da başlarında ana karakterimiz Eivor, Kral Harald Fairhair ile tanışır. Kral, genç ve çok kibar biri kişilik sergiler ve Norveç’i tek bir bayrak altına almak istediğini söyler. Eivor’a ise bir teklifte bulunur; Raven Klanı‘nın birleşme amacıyla, onun önünde diz çökmesi. Valhalla’nın girişi bu olaylarla başlıyor ve böylelikle İngiltere’ye yelken açıyoruz ve hikayede kadın veya erkek olarak seçebildiğimiz Eivor’un intikam için mücadelesini oynuyoruz. Oyunun çok büyük bir bölümü Roma’nın çöküşüyle birlikte Karanlık Çağ İngiltere‘sini konu alıyor.
Nerede Başlıyor?
Kardeşimiz Sigurd ile gittiğimiz İngiltere’de, Ragnar Lothbrok‘un oğullarından ikisi olan Ubbe ve Ivarr ile de tanışıyoruz ve görevler alıyoruz. Valhalla içerisinde saç tipimizi, dövmelerimizi, silah ve zıhlarımızı açık dünyada keşfettikçe istediğimiz gibi ayarlayıp değiştirebiliyoruz. Cinsiyeti dahi sonradan değiştirme hakkını veriyor. Beğenmezseniz erkek yada kadın olarak devam ediyorsunuz. Asgard‘a uğramadan da geçmiyoruz. Haritada çok hoş detaylar mevcut. Örneğin, eski Anglo-Saxon döneminde Londra‘nın (London) ismi Lunden olarak geçiyor ve bunu tarihe uygun bir şekilde haritaya yazılmış. Şehir, insan isimleri tarihe uygun.
Sanat Tasarımı ve Animasyon
Assassin’s Creed Valhalla, çevresel ve eşya tasarımı olarak çok başarılı. Ubisoft bir çok oyununda olduğu gibi atmosfere çok önem vermiş ve de başarılı olmuş. Fakat karakter tasarımları olarak hala bazı eksiklikler var. Tam olarak realistik mi ya da cartoon diye nitelendirebileceğimiz karakterler mi tasarlamak istediklerini karar verememiş gibi. Kötü olarak nitelendirmek çok yanlış olur fakat çevresel tasarıma gösterilen özen karakterlere gösterilmemiş. Biraz sıradan kalmış, “haydi viking” tasarlayalım dendiğinde hemen hemen ortaya çıkacak türden. NPC karakterleri, zaman zaman saç ve sakallardaki boşluklar da göze çarpıyor. Silah, zırh ve eşya tasarımları çok iyi. Hangi zırhı giyeceğinize, hangi kılıcı kuşacağınıza karar veremiyorsunuz. Tek el balta, çift el balta, mızrak, yay, hafif zırh, ağır zırh, ayı postu… gibi çeşitli, çok güzel tasarlanmış zırh ve silah mevcut. Sanat Yönetmenliğinin arkasında ise Black Flag, Origins‘in de yönetmenliğini yapmış VES ödüllü Raphael Lacoste var.
Karakter animasyonları, dövüşlerde ve birçok alanda gayet akıcı. Fakat eksiklikler yok değil. Yere devrilmiş düşmanlara ölümcül vuruş yaptığınızda araya giren kısa sekanslar biraz tekrar ediyor olsa da gayet keyif veriyor. Kimi ölümcül vuruşların animasyonları, Mortal Kombat kadar uçuk olmasa da, bir Viking olduğunuzu hissettirecek derece vahşet içeriyor.
Tepkisiz, ağzı adam akıllı oynamayan yüz animasyonları Ubisoft oyunlarının artık vazgeçilmezi olmuş durumda. Garip ayak hareketleri, titremeler, kaymalar da kimi zaman göze takılıyor ama çok da rahatsız eden cinsten değil. Yalnızca gerçekçi olmaya çalışan, 2020 yapımı bir oyundan beklenmeyecek hatalar. Motion Capture çekimlerinde, Eivor’a ve birçok karaktere Magnus Brunn ve Cecilie Stenspil, her biri 11,000’den fazla satırlık metinle hayat vermiş.
Oyun Tasarımı
Valhalla, oyun tasarımı konusunda çok etkileyici. Görev çeşitliliği çok fazla. Yan görevler ve arada çıkan ufak, basit bilmeceler eğlenceli hiç sıkmıyor. Eivor’un çocukluğundan sesler duyarak yaptığımız bazı küçük görevler oyuna duygu bütünlüğü katıyor. Yerleşim yeri kurma fikri ise çok keyifli geldi. Yalnız, görevlerde seçiminiz neredeyse hiç yok. Bazı karakterleri öldürmek istemiyor olmanıza rağmen, oyun sizi mecbur kılıyor. Bu durum biraz üzüyor ama bir takım yan görevler, eski İngiliz, Norse Saga ve masallardan yola çıkılarak hazırlandığı için o görevleri yaparken eğer o masalı biliyorsanız çok keyif veriyor. Benim en çok keyif aldığım yerlerden birisi de Eivor’un borusunu çalıp baskına gitmek oldu. Gemiyi kıyıya yaklaştırıp, gizlice kilisenin tepesine çıkıp boruyo öttürüyorsunuz ve harika bir müzik eşliğinde baskına başlıyorsunuz.
Ayrıca karakter gelişimi de çeşit çeşit oyuncuya hitap edecek türden. “Ben Berserker olacağım, kapşon önemli değil, yıkar geçerim” diyenler eline baltasını alıp yakın dövüşçü olabilir. “Kapşonumu giyer, gözükmeden keserim” diyenler süikastçi olabilir ya da “Hiç yaklaşmadan, uzaktan ben tüm orduyu indiririm” diyenler uzak mesafeden okçu olabiliyor. Oyun kimi zamanlar gizli olmayı zorlasa da yapmak şart değil. Veya gizliliği bozmadan tek atışla hemen hemen herkesi öldürebilirsiniz.
3 zırh çeşidi tasarlanmış. Yakın dövüşçüler, yüz yüze savaşa girecekler için “Bear” (Ayı); Uzak dövüşçüler, ok yay kullanmak isteyenler için “Wolf” (Kurt); Gizlice hareket etmek, süikast düzenleyerek, oyunun isminin hakkını vermek isteyenler için ise “Raven” (Kuzgun) türü zırh ve silah çeşitleri bulunuyor. Her bir zırhı ve silahı bulacağınız demir, titanyum, karbon, deri gibi malzemelerl bularak geliştirebiliyorsunuz.
Müzik ve Ses
Assassin’s Creed Valhalla’nın orijinal müziklerini önceki AC serilerinden ve Borderlands serilerinden bildiğimiz Jesper Kyd, Unity ve Origins’de de çalışmış Sarah Schachner ve History Channel‘ın Vikings dizinin de müziklerini yapan, Wardruna grubunun solisti Einar Selvik ortaklığında çıkmış inanılmaz eserler. Oyunun havasını, duygusunun içine iyice girmenizi sağlıyor. Merak edenler için Spotify listesine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Sesler konusunda kimi zaman bi eksiklik hissediliyor. Kara basarken, çamura basarken, çimene de basarken çok benzer ses duyuluyor. Yani tam nerede yürüdüğünüz gözünüzü kapattığınızda belli olmuyor. Buna karşın, karakterlerin aksanlı konuşmaları çok hoş bir detay. Viking kampına girdiğinizde eski Norveç lisanına benzer bir konuşma, İngiliz kalesinde eski İngiliz aksanına benzer bir konuşma duyuyorsunuz. Atmosfer sesleri çok başarılı, özellikle kulaklık ile oynarsanız Dünya’nın içerisine giriyorsunuz.
Sonuç
Sonuç olarak, Assassin’s Creed Valhalla birçok AC oyununa göre çok daha iyi. En iyisi diyebilir miyiz, tartışılır fakat en iyilerinden birisi olduğuna, oynarken çok keyif verecek bir oyun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Karakteri geliştirirken, Saga’dan Saga’ya koşarken çok keyif alacağınızı düşünüyoruz. Oyun PC oyuncuları için Epic Games, PlayStore ve Xbox Game Store’da mevcut. Ultimate Edition’da ise çok güzel Berserker zırhı ile birlikte binebileceğiniz bir kurt veriyor.
Genel Bakış
Özet